Parapsikolojinin İlgi Alanları ve Açıklamaları

Moderator Mesaj Sayısı : 57 Yaş : 35 Yer : izmir Kayıt tarihi : 22/12/07

Zamanında araştırmayla Parapsikolojinin ilgilendiği dalları ve açıklamaları yazmıştım. İşte parapsikolojinin ilgi alanları ve açıklamaları:

Psikokinezi=Telekinezi: Hepimizin bildiği herhangi bir organ kullanmadan eşyaları hareket ettirme.

Duyular dışı algılama(ESP)=
Telepati;Düşünceleri okuma, düşünce aşılama
Durugörü;Gelecek,şimdi veya geçmişte bir olayı oradaymış gibi görmek. Üçüncü göz diyebiliriz.
Önsezi; Hislerimiz

Rüyada ESP:Rüya sırasında görülen semboller,gelecek,geçmiş vb.

Hipnoz ve hipnoz altında ESP: Yüksek düzeyde telkin aracılığı ile ASC'nin yani ve bilinçli uyku halinin oluşması.

geçmişin bilinmesi: Bu da diğer yetileri kullanarak geçmiş hakkında bilgi elde edilmesi.
Hayvanlarda ESP:Hayvanlardaki duyular dışı algılama. Köpeklerin olacakları hissetmesi,kedilerin auraları görmesi, bazı hayvanların düşünceleri okuması gibi...

Bitkilerde Parapsikoloji:Bitkilerin telepati yapabildiği gibi şeyler....

Duruişiti:Durugörüde semboller,gelecek,geçmiş,şimdi ve bazı varlıkları görürüz. Bunda ise bunları duyarız...

Psikometri:Bir cisme dokunarak o cismin geçmişine gitmek, o cismi kullanan hakkında bilgiler almak vb

Levitasyon:Bir nesneyi veya canlıyı havaya uçurmak, havada asılı tutmak. (Kendinizin uçmasıda levitasyona girer.)

ışınlanma=teleportasyon=apor: Bir yerden bir yere fiziki bedeni ışınlama. Mantığının birkaç üst boyutlara çıkmak olduğunu duymuştum

paranormal şifacılık ve cerrahi: Normal ötesi bir şekilde şifa vermek,ameliyat etmek vb. Reiki vb. enerjilerde bu başlığa girebilir.

paranormal teşhis ve otoskopi,alteraskopi,telemnezi: Bazı insanların o kişiye baktığı anda hastalıklarını görmesi paranormal teşhise girer,otoskopi-astral bedeni görmek veya birinin bedenine bakarak, bedenin dışında farklı bir görüntü görebilmek, alteraskopide ise sujenin (bu psişik güce sahip kişinin) diğer bir kimsenin bedeninde olup biten şeyleri görmesi ve anlamasını ifade eder. Süje bu esnada o kişinin vücutundaki bozuklukları,hasarları tesbit ederek bunları açıklar.

gezici durugörü: Olduğunuz yerden başka yerleri görmek. Atıyorum evinizdesiniz okulunuzdaki sınıfı görmek. Yada yan odayı görmek.

astral seyahat: Ruhun bedenden çıkıp, dolaşıp tekrar bedene girmesi.

beden enerji merkez ve alanları=şakralar ve auralar: Şakralar bedenimizde bulunan taç,alın,boğaz,kalp,dalak,solar plexus, kök şakralar ana olmak üzere (yada çakra) Vücudumuzda bulunan bazı enerji merkezleri, aura ise fizik bedenimizin üzerinde bulunan enerji alanlarıdır. Çakralar ile aura bağlantılıdır.

enerji bedenleri: fizik bedenimiz dışında, astral, mantal, budik, atmik, monad, ilahi bedenlerdir. Bunlar süptil bedenlerdir.

kirlian fotoğrafçılığı: Bazı yöntemlerle auranın veya astral bedenin fotoğrafını çekme.

biyokozmik enerji ve psikotronik bilim: psikotronik insan bedenin mekanik aletlerle incelenmesidir. İnsan psişesinin gösterdiği normal dışı (paranormal) olaylarda ortaya çıkan psişik, biyolojik ve fiziksel bilgilerin aracılığı ile canlı ve cansızlar dünyasını yöneten yasaların bilimin ışığında ortaya çıkartılması.

geller etkisi: anladığım kadarıyla Uri Geller'in yaptıklarını ayrı bir araştırma olarak almışlar.

şuurlu beden kontrolleri: Vücuttaki herhangi bir bölgedeki ısıyı artırma,azaltma, kalp atışlarını kontrol etme vb gibi bedendeki normal de kontrol edilemeyen işlevleri kontrol etme yeteneği.

değişik şuur halleri(ASC): Bilincin uyku sırasında veya uyanıklık sırasındaki normal ortamdaki farklılığını tanımlayan deyim.

tekinsiz ev fenomeni: kendiliğinden pk (psikokinezi=telekinezi) Bu aynı zamanda spiritüalizmede girer. Kimi tekin olmayan evlerde bedensiz varlıkların var olduğuna inanılır. Parapsikoloji bunların bazılarının farkedilmeden yapılan telekinezi patlaması olduğunu göstermiştir.

düşünce fotoğrafçılığı: Fotoğraf filmleri üzerinde, paranormal yetilerin kullanılmasıyla, görüntüler oluşturmak veya zihinsel imaj tekniği. Ama bugüne kadar sadece Ted Serios tarafından başarılabildi.

gözsüz görüş: göz kullanılmadan görme yetisi. Özellikle son yapınlan deneylerde göz dışında diğer organlar aracılığıylada görülebildiği tespit edildi.

radyestezi ve radyonik bilim: Radyeztezi hiçbir mekanik alet kullanılmadan bir su kaynağı bulabilme yetisi. Bunda tek bir sopa veya sarkaç yetmektedir. Radyonik ise yaşayan organizmalardaki rasyasyonun aygıtlarla araştırılması.

telkinbilim: Telkin bir cümle veya sözcüğün çokca tekrarlanmasıdır. Telkinin çok tekrarlanması bilinçaltına etkiler ve hipnoz etkisi gösterir. Bunu inceleyen kısım.

psişik arkeoloji: psikometri, durugörü ve önsezi gibi psişik yetileri kullanarak yapılan arkeolji çalışmaları.

Mesaj Sayısı : 4 Kayıt tarihi : 28/12/07

yalnız telepati tam olarak beyin okumak değildir,izin verildiği kadarını almaktır Wink

Moderator Mesaj Sayısı : 57 Yaş : 35 Yer : izmir Kayıt tarihi : 22/12/07

AnTiMaSKe demiş ki:: yalnız telepati tam olarak beyin okumak değildir,izin verildiği kadarını almaktır

aslında öyle değil. Şöyle söyliyeyim gerçekten sen ister izin ver ister verme senin düşüncelerinin okuyabilen insanlar var. Sen farkında bile olmadan senin geçirdiğin her düşünceyi bilecek seviyedeler. Bu açıdan gerçekten de telepatinin ileri seviyesi kişinin düşüncelerini okumaktır.

Mesaj Sayısı : 14 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 18/12/07

Telepati, düşünceler arasında doğrudan doğruya bağlantı kurulması, iki zihin veya ruh arasında imaj, fikir, sembol tarzında ortaya çıkan etki alış verişidir. Bilinen duyular, ya da herhangi bir araç kullanmaksızın, her türden düşünce ve duygunun zihinden zihine gönderilip, alınması tarzında yapılan bir haberleşmedir.

Alıntıdır http://tr.wikipedia.org/wiki/Telepati

Telepati en genel anlamda iki zihin arasında kurulan bağlantıdır.Tabi burada ayrıntılar sözkonusudur.Mesela sevgili Sirius doğru bir noktaya değinmişsiniz.Aynı zamanda iki gelişkin varlığın birbiriyle kurduğu telepatik bağlantı vardır ki burada biri istediği zaman ve becerebilirse diğerinden bazı düşünce,his veya imajları saklayabilir.Ve bunları algılamasına engel olabilir.
Gelişkin bir varlığın telepatiden haberi bile olmayan bir varlığın zihnini okuması da mümkündür.Telepati konusunda az yol almış bir varlığın gelişkin biri karşısında izin verilen kadarını alması söz konusu da olabilir.
Yani dediğim gibi bunun gibi birçok ayrıntı olabilir....

sevgiyle kalın...

Parapsikiloji alaninda faydali bir sozluk olmus, bilgiler icin tesekkurler.
Sizce telepatik ve telekinetik niteliklerin ortaya cikmasindaki etkenler
nelerdir? Bilgisi olan cevaplayabilirse sevinirim.

Mehmet Karaarslan

sirius demiş ki:: aslında öyle değil. Şöyle söyliyeyim gerçekten sen ister izin ver ister verme senin düşüncelerinin okuyabilen insanlar var. Sen farkında bile olmadan senin geçirdiğin her düşünceyi bilecek seviyedeler. Bu açıdan gerçekten de telepatinin ileri seviyesi kişinin düşüncelerini okumaktır.

Mesaj Sayısı : 4 Kayıt tarihi : 28/12/07

sirius demiş ki:

AnTiMaSKe demiş ki:: yalnız telepati tam olarak beyin okumak değildir,izin verildiği kadarını almaktır

aslında öyle değil. Şöyle söyliyeyim gerçekten sen ister izin ver ister verme senin düşüncelerinin okuyabilen insanlar var. Sen farkında bile olmadan senin geçirdiğin her düşünceyi bilecek seviyedeler. Bu açıdan gerçekten de telepatinin ileri seviyesi kişinin düşüncelerini okumaktır.

bnu yapabilen insan var mıdır yok mudur bilmiyorum,telepati hakkında da kesin görüşlerim yok,ancak kişinin düşüncelerini okumanın adı telepati değil Wink

Moderator Mesaj Sayısı : 57 Yaş : 35 Yer : izmir Kayıt tarihi : 22/12/07

AnTiMaSKe demiş ki:

sirius demiş ki:

AnTiMaSKe demiş ki:: yalnız telepati tam olarak beyin okumak değildir,izin verildiği kadarını almaktır

aslında öyle değil. Şöyle söyliyeyim gerçekten sen ister izin ver ister verme senin düşüncelerinin okuyabilen insanlar var. Sen farkında bile olmadan senin geçirdiğin her düşünceyi bilecek seviyedeler. Bu açıdan gerçekten de telepatinin ileri seviyesi kişinin düşüncelerini okumaktır.

bnu yapabilen insan var mıdır yok mudur bilmiyorum,telepati hakkında da kesin görüşlerim yok,ancak kişinin düşüncelerini okumanın adı telepati değil Wink

parapsikoloji bu şekilde alır. Telepati düşünce okuma ve düşünce alışverişidir. İki kişi arasındaki telepati alıştırmalarında tek taraflı mı çalışıyor... hayır. Parapsikolojide telepati dalında alıcılık ve vericilik tanımı da vardır. Kİmisi bir kişinin düşüncelerini daha iyi alırken kimisi düşünce vermeye daha yatkındır. Geliştirirken bu ikisini dengeli geliştirmek gerekir.

Mehmet bildiğim kadarıyla telekinezi için en önemli şey düşünce kontrolü ve yüksek konsantrasyon. Öncelikle bir şeye odaklanmak gerekir bu yüzden önce düşünceyi kontrol etmeyi daha sonra o şeye yeteri kadar konsantre olmayı öğrenmeliyiz. Telepati için ise bir kişiden düşünce almak için düşüncelerden sıyrılıp tabiri caizse beyni boş bir oda gibi yapmak gerekir. Düşünce empoze etmek için ise o düşünceyi yeteri kadar konsantre olarak o kişiye aktarmalıyız.

Belli bir süre sonra telepatide hangi düşünce sizin hangisi değil garip bir şekilde algılamaya başlıyorsunuz. Ve düşüncenin kimden gelebileceği konusunda da garip bir şekilde yine bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Önce belkide fark etmeliyiz. Benim bilgilerim bu konuda Smile

Mesaj Sayısı : 14 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 18/12/07

Merhaba...

Sevgili Mehmet ruhsal güçler konusunda her insan aynı potansiyele sahiptir.Ve her insan varolan bu potansiyelini kullanabilir.Ancak tabi ki herkes aynı seviyede değildir.Bazı insanlar var ki doğar doğmaz bu yetenekleri kullanabildiklerini görmektedirler.Bunu belirleyen şey birçok konu ile alakalıdır.Kİşinin ruhsal gelişimi ve bu dünyada yaşamayı seçtiği deneyimler gibi birçok konu ile bağlantısı vardır.
Sadece ruhsal güçler konusunda değil insanı ilgilendiren her konuda kişi birşeyi başarmak istiyorsa ilk önce İNANMALIDIR.İnanç çok önemlidir...Hz.İsa'nın dediği gibi ''Bir hardal tohumu kadar İNANCIN varsa dağları yerinden oynatabilirsin''.Bunun gerçek olduğuna ve bunu başarabileceğine inanarak başlamalıdır insan.Önemli noktalardan biri de ;içinde yaşadığımız toplumda birçok şeyle ilgili şekillenen kalıpları,yanlış inançları zihinden yok etmek uzaklaştırmaktır.Çünkü beyin evreni nasıl algılamaya programlanmışsa insanın karşısında şekillenen realite hep o inanç doğrultusunda cereyan eder.

Ünlü bir kaşık bükücü de aynı şeye değinmektedir.İnsan kaşığın çok sert bir metalden yapılan ve ancak bir miktar kuvvet uygulanırsa bükülecek bir nesne olduğu kalıbını zihnine kazımıştır der.Ve kaşık bu inanç doğrultusunda gerçekten sert ve bükülmesi zor bir nesne olarak algılanır.Oysa zihninizdeki bu kalıbı yıkıp o kaşığın aslında öyle olmadığına ve ona dokunmadan dahi bükebileceğinize inanırsanız,siz ona dokunmadan sadece düşünce gücünüzle bükülecektir.Bazen yeterince inandığımızı ve o eski kalıpları yıktığımızı zannederiz ama kaşık bükülmüyorsa durum öyle değildir.Bir eksiklik vardır.Ve ancak kaşık elinizde büküldüğünde bunu başarmış olursunuz.

Zihnimize neyi yerleştirirsek evren karşımızda zihnimizdeki bilgiler doğrultusunda şekillenecektir.Sonsuz çeşitliliğe sahip evren her bireyin bakış açısına göre değişir,görecelidir.

Bunların dışında bir insan tekamül yolunda ilerlerse titreşimini arttırabilirse zaten ruhsal güçleri de kendiliğinden gelişecektir.İlerleyemeyenler ise bahsettiğim gibi İNANARAK ve maddesel varoluşa,evrene bakış açılarını değiştirerek sınırsız poransiyellerinden yararlanabilirler.

Moderator Mesaj Sayısı : 57 Yaş : 35 Yer : izmir Kayıt tarihi : 22/12/07

çok doğru şeyler yazmışsın arkadaşım. Smile

(Hipnoz deneylerinde bu çok rahat kanıtlanmıştır. Mesel bir hipnız deneyinde şu anda kızgın demir değdiriyorum diyerek kurşun kalemin ucunu değdirmişler ve sujenin derisinde sanki kızgın demir değmesi gibi yanıklar oluşmuş.)

Son donemde, 80'lerde dogmaya baslayan "indigo" olarak nitelendiren insanlarin telekinetik niteliklere sahip olmasini nasil degerlendiriyorsunuz? Bu niteliklere sahip bircok indigo benimle iletisime geciyor.

Eger telekinezi konusu inanc ve bir takim tekamul asamalariyla alakaliysa demek ki indigolar buyuk bir imana ve belli bir farkindaliga sahip olarak dunyaya geliyorlar. Dogduklarinda bu niteliklere sahip oluyorlar, bu niteliklerin kullanimi yavas yavas, kullanildikca artiyor.

Sizce yakin gelecekte bu nitelikler dunya icin neden onemli olacak? Dunyayi ne bekliyor ve indigolar ne yapacaklar? Bu konudaki fikirlerinizi merak ediyorum.

Cevaplariniz icin tesekkur ederim.

Mesaj Sayısı : 14 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 18/12/07

Merhaba...

Sevgili Mehmet ilk önce şunu söylemek isterim ki dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğunun dünyaya,evrene ve yaşama bakış açıları,yaşam felsefeleri ve inançları içine İndigo fenomenini mantıklı/anlamlı bir yere yerleştirmek oldukça zordur.
Bu durumun aksine İndigolar konusu en genel amaç ve anlamı (fiziksel ve ruhsal) ile insanoğlunun ŞU ANKİ idrak ve anlayışının ötesinde çok derin bir konudur.İdrak edip anladığımız ve deneyimlediğimiz kadarıyla da üstünde durulması,dikkat edilmesi ve bu konuda daha derinleri idrak edebilmek için çaba sarfedilmesi gereken bir konudur.

Günümüzde birçok insan İndigonun ne anlama geldiğini bile bilmezken.Bilenlerden de birçok kişi İndigoların sadece insanoğlunun evrim sürecinde birsonraki basamak olduklarına inanıyor.(homo sapiens----->homo noeticus)
Bu doğrudur ancak salt evrimsel bir mesele de değildir.Zaten ancak bu evrimsel açıklama,dünya nüfusunun sosyal,kültürel ve psikolojik kalıplarını içeren puzzle'ında renklere ve motife uygun bir parça oluşturur.Onun dışında ruhsal veya fiziksel hiçbir neden veya açıklamanın o renkler arasında yeri yoktur.Oysa evrendeki kusursuz işleyişin paralelinde birçok neden ve açıklaması vardır ki zaten o motif ve renklerde yeri olmayan bu nedenler ve açıklamalardır.İşte tam da bu noktada,kısa ve öz olarak indigolar,o puzzle'ı yeniden şekillendirecek olan kişilerdir.Yeniden şekillendirirken,eskiden yeri olmayan tüm motif ve renkleri puzzle'a katacak olan kişilerdir.Bu,şu anda sessiz ve derinden işlemektedir.İndigolar ellerindeki fırçalarla o renk ve motifleri işlemektedirler...

Sizin de bahsettiğiniz gibi İndigolar diğer insanların aksine çeşitli yetenekleri aktif durumda enkarne oluyorlar.Değim yerindeyse amaçlarına ulaşmak için çalışırken,işlerini kolaylaştıracak alet çantasını beraberlerinde getirmekteler.Kendi kendini yok etmeye mahkum mevcut düzeni değiştirmek için ve insanlara,bilmedikleri ve farkında olmadıkları birçok gerçekliğin varolduğunu göstermek için bu yetenekleri hayati bir önem taşıyor.Bu yolda onlara kolaylık sağlıyor...

İndigoların değişik özelliklere sahip olma nedeni normal insanın aksine farklı DNA niteliklerine sahip olmalarıdır.İnsan DNA'sında eski yaşamlara ait tüm bilgiler ve deneyimler,kısacası herşey kaydedilir.Normal bir insanın DNA okuması ile bir İndigonun DNA okuması farklıdır.İndigolar DNA'larındaki bilgilerle doğumdan itibaren daha kolay bir irtibat içindedirler.Bazıları bunun farkında bile değildir ama bir soru sorduklarında hemen zihinlerinde cevabının belirme nedenlerinden biri budur.DNA'nın boyutlararası katmanlarını erişkin bir birey haline gelirken hızlı birşekilde aktive ederler.Zaten yukarıda bahsettiğim DNA nitelikleri bu konuyla da alakalıdır.

İndigolar gelişkin ruhlardırlar ve bulundukları tekamül seviyesinden insanlara yardım etmek amacı ile büyük bir fedakarlıkla enkarne olmaktalar.Onlar içgüdüsel olarak da birçokşeyi bilmekteler.Aslına bakarsanız indigoların enkarne olma süreci ve yapacakları,nedenleri ile özetlenemeyecek kadar çok geniş bir konudur.
Onlar gerçekten farklıdır...Bir İndigo ayna gibidir,insana veya topluma kendi yansımasını gösterir.Sevgi ise sevgi,korku ise korku,şefkat ise şefkat...Ve toplumda yayılan korkuyu onlara geri yansıtarak birçok şeyi değiştireceklerdir.İçleriki sevgi ve anlayışı dünyaya yayacaklardır.Onlar yeni dünyanın öncüleridirler...

Sevgiler...

Mesaj Sayısı : 14 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 18/12/07

Sevgili Sirius haklısınız.Hipnoz deneylerinde eski yaşamlara da inilmektedir.Hatta bazı insanlar bu deneylerde hipnoz altında yabancı gezegenleri tasvir etmekteler.
Yani hiçbirşey aslında göründüğü veya sanıldığı gibi değil.Ama malesef bilimimiz herzaman maddeden ve görünenden yana subjektif bir tavır içindedir.Oysa herşeyi bir bütün olarak,görünmeyen metafiziksel gerçekliklerle kavramak ve araştırmak insanlığa dev ilerlemeler katacaktır.

sevgiler...

Mesaj Sayısı : 14 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 18/12/07

Tekrar Merhaba...
Ard arda 3 mesaj yazmış oluyorum ama birkaç şey daha eklemek istedim.
Söyleyeceklerim bütün herkes için geçerli ancak İndigolar için daha bir önem arzediyor bence.
Arkadaşlar BİLGİ paylaşıldıkça büyür.Özellikle günlük yaşantımızda dostlarmızla veya BİLGİ sahibi insanlarla sürekli bir fikir alışverişi içinde olunmalıdır.Aynı şey internette de olabilir.
Bu etkileşimler hiç umulmadık sonuçlar ve gelişimler yaratabilir.Bazen birinin söylediği küçük bir cümle bir İndigonun içinde büyük tetiklemelere yol açabilir.
İnsanlık tarihinde birçok bilge ve avatar insanın kendi içine yönelmesini,orada herşeyi bulabileceğini,yani tüm herşeyin insanın kendi içinde mevcut olduğunu öğütlemiştir.
Bir bilimsel araştırmaya göre de evrenin hangi yerinde olursa olsun en küçük bir taneciğin bile evrenin bütününe dair her bilgiyi içerdiğini söylüyor.

Özellikle İndigolar için bu bilgilere ulaşmada daha ince bir perde söz konusudur.Yukarıdaki mesajımda da değindiğim gibi öyle enkarne oluyorlar.Bu,her insan için tabi ki geçerlidir ama İndigolar gerçekten farklıdır.Ve hiç umuşmadık etkilerle tetiklemelere açıktırlar.

Bunun için bence her insanın elinden geldiğince insanlarla paylaşım ve etkileşim içinde bulunması gerekiyor...

Sevgiler...